Mersin Gezilecek Yerler

13.07.2024 19:44:27

Mersin gezilecek yerler, Türkiye'nin güney sahilinde yer alır ve zengin tarihi dokusu, doğal güzellikleri ve modern tatil olanaklarıyla öne çıkar. Akdeniz'in sıcak sularına kıyısı olan bu şehir, her yıl hem yerli hem de yabancı binlerce turisti ağırlar. Mersin'in plajları, koyları ve marinası, güneşlenmek, yüzmek ve su sporları için idealdir. Özellikle Kızkalesi, susuz koyları ve altın sarısı kumsalları ile ünlüdür. 

Şehrin tarihi ve turistik yerleri arasında, Roma dönemine ait antik kentler, Bizans kalıntıları ve Osmanlı mimarisinden izler bulunur. Mersin'in simgesi haline gelen Mersin Müzesi, bölgenin arkeolojik ve etnografik eserlerini sergilerken, Tarsus'taki St. Paul Kuyusu ve Kilisesi, Hristiyanlık tarihi açısından büyük önem taşır. 

Doğaseverler için Mersin, Toros Dağları'nın eteklerindeki yaylaları, çam ormanları ve zengin bitki örtüsü ile keşfedilmeyi bekler. Aladağlar ve Bolkar Dağları, trekking, dağ bisikleti ve kamp aktiviteleri için mükemmel alanlar sunar. 

Mersin gezilecek yerler aynı zamanda renkli gece hayatıyla da dikkat çeker. Şehirdeki birçok bar, gece kulübü ve canlı müzik mekanları, ziyaretçilere eğlenceli akşamlar vaat eder. Gündüz vakitlerinde ise, şehrin kafelerinde oturup yerel lezzetlerin tadını çıkarmak mümkündür.

Kızkalesi

Kız Kalesi, Mersin şehir merkezine yaklaşık 60 kilometre mesafede yer almakla birlikte, ziyaretçiler için ulaşım oldukça kolaydır. İster özel araçlarıyla ister toplu taşıma araçlarıyla isterlerse de taksi ile Kızkalesi'ne erişim sağlamak mümkündür. Bu, Kızkalesi’ni Mersin’in en erişilebilir turistik noktalarından biri yapar. 

Kız Kalesi, tarihi M.Ö. 4. yüzyıla kadar uzanan ve zaman içinde birçok imparatorluğa ev sahipliği yapmış olan bir yapıdır. Yaklaşık 200 metre karadan denize doğru uzanan bu tarihi yapı, yerel dilde Deniz Kalesi olarak da anılmaktadır. Zamanla birçok değişikliğe uğramış olmasına rağmen, Kız Kalesi'nin büyük bir kısmı orijinal yapısını korumuş ve oldukça iyi bir şekilde muhafaza edilmiştir. 

Kale, birçok efsaneye konu olmuş ve bu efsaneler, Kızkalesi'nin mistik atmosferini daha da pekiştirmiştir. Günümüzde, kaleye ulaşım, plajdan kalkan deniz bisikletleri veya diğer deniz araçları ile sağlanmaktadır. Bu, ziyaretçilere hem deniz üzerinde keyifli bir yolculuk yapma fırsatı sunmakta hem de kaleyi farklı bir açıdan keşfetme olanağı tanır. 

Kızkalesi, hafta sonları dışında yıl boyunca ziyarete açıktır ve herhangi bir giriş kısıtlaması bulunmamaktadır. Küçük bir ücret olan 10 TL karşılığında, ziyaretçiler bu tarihi ve büyüleyici yeri keşfedebilirler. Bu, hem tarih meraklıları için hem de doğa ve deniz severler için ideal bir gün geçirme imkanı sunar.

Taşucu Atatürk Evi Müzesi

Taşucu Atatürk Evi Müzesi, Mersin şehir merkezinden yaklaşık 110 kilometre uzaklıkta bulunur ve ziyaretçiler için ulaşım konusunda oldukça pratik seçenekler sunar. Bu tarihi müzeye ulaşım, özel araçlarla yapılabileceği gibi toplu taşıma veya taksi gibi alternatiflerle de kolayca sağlanabilir. Bu çeşitlilik, müzeye olan erişimi daha da kolaylaştırır ve ziyaretçilere esneklik tanır. 

Taşucu Atatürk Evi Müzesi, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün Selanik'teki doğduğu evin birebir kopyası olarak inşa edilmiştir. Müze, Atatürk’ün kişisel eşyalarını sergilemesinin yanı sıra, o döneme ait çeşitli belge ve fotoğrafları da ziyaretçilere sunarak tarihi bir atmosfer yaratır. Bu özel koleksiyon, ziyaretçilere Atatürk'ün hayatı ve Türk tarihi hakkında derinlemesine bilgiler sunarak, onların geçmişle olan bağlarını güçlendirir. 

Müze, pazartesi günleri hariç haftanın her günü sabah 08:30’dan akşamüstü 17:00’a kadar açık olup, ziyaretçilere geniş bir zaman dilimi sunar. Bu, ziyaretçilerin planlarını daha rahat bir şekilde yapmalarına olanak tanır. Ayrıca, müzeye girişte herhangi bir ücret talep edilmemesi ve özel bir kısıtlama bulunmaması, kültürel mirasa erişimi daha da demokratikleştirir. Bu durum, her yaştan ve her kesimden insanın bu tarihi mekânı ziyaret edebilmesi için mükemmel bir fırsat sunar.

Anamur Mamure Kalesi

Anamur Mamure Kalesi, Mersin şehir merkezinden sadece 8 kilometre uzaklıkta yer alır, bu da ulaşımı son derece kolaylaştırır. Tarih meraklıları, özel araçları, toplu taşıma seçenekleri veya taksiler aracılığıyla kaleye rahatça ulaşabilirler. Bu erişilebilirlik, Anamur Mamure Kalesi'ni ziyaret etmek isteyen herkes için ideal kılar. 

Romalılar tarafından Akdeniz ticaret yollarını gözlemlemek amacıyla inşa edilen Anamur Mamure Kalesi, stratejik konumuyla dikkat çeker. Kaleyi ziyaret ederken, ziyaretçiler hem tarihi bir yolculuğa çıkarlar hem de kale duvarlarından eşsiz deniz manzarasının keyfini çıkarabilirler. Anamur Mamure Kalesi, tarih boyunca birçok farklı imparatorluğun egemenliği altına girmiş ve her dönemden izler taşımaktadır. Bu tarihi yapı, Karamanoğlu Mahmut Bey tarafından inşa edilen ve tek minareli olan bir camiyi de bünyesinde barındırır. 

Kalenin içinde 39 kule, su sarnıçları, bir cami ve hamam gibi tarihi ögeler bulunur. Bu da kaleyi keşfetmek için zengin ve çeşitli bir deneyim sunar. Anamur Mamure Kalesi, yılın her günü, sabah 08:30'dan akşam 19:30'a kadar ziyaretçilere açıktır, bu geniş zaman dilimi, ziyaretçilere esnek bir şekilde plan yapma olanağı tanır.

Silifke Kalesi

Silifke Kalesi, Mersin şehir merkezinden yaklaşık 80 kilometre uzaklıkta bulunur ve bu mesafeyi kapsayan yolculuk, özel araçlar veya toplu taşıma seçenekleri ile oldukça kolay bir şekilde tamamlanır. Kale, Silifke'nin en yüksek noktasında konumlandığı için, ziyaretçilere hem tarihi bir keşif fırsatı sunar hem de bölgenin panoramik manzaralarını izleme olanağı sağlar. 

Silifke Kalesi, Helenistik dönemden kalma yapılarıyla zengin bir tarihi dokuya sahiptir. Kale ziyaretçilere açık olduğu zaman dilimlerinde, içerisinde yer alan tarihi eserleri keşfetme ve bu eski çağlara ait atmosferi hissetme şansı verir. Ziyaret sonrası, kalede bulunan ve manzaraya hakim konumları sayesinde ziyaretçiler, içeceklerini yudumlayarak eşsiz doğa manzarasının tadını çıkarabilirler. 

Silifke Kalesi, haftanın her günü sabah 08:00'den akşam 19:00'a kadar ziyaretçilere açıktır. Bu saatler, ziyaretçilerin günün farklı zamanlarında kaleyi ziyaret edebilmeleri için geniş bir zaman aralığı sunar. Ayrıca, kaleye giriş ücretsizdir ve herhangi bir kısıtlama bulunmaz, bu da herkesin bu tarihi ve doğal güzellikleri barındıran yeri ziyaret edebilmesi için mükemmel bir fırsat sunar. Bu özellikler, Silifke Kalesi'ni hem yerel halkın hem de turistlerin ilgisini çeken popüler bir destinasyon haline getirir.

Adamkayalar

Adamkayalar, Mersin şehir merkezinden yaklaşık 70 kilometre uzaklıkta, Silifke sınırları içinde yer alır ve ziyaretçiler için ulaşım seçenekleri oldukça çeşitlidir. Bu tarihi alan, özel araçlar, taksiler veya şehirlerarası otobüsler ile kolaylıkla erişilebilen bir destinasyondur, bu da onu turistler ve yerel halk için popüler bir gezi noktası yapar. 

Adamkayalar, tarih öncesi dönemlere, M.Ö. 3. yüzyıla kadar uzanan derin ve zengin bir geçmişe sahiptir. Bu tarihi alan, bir vadi içerisinde bulunan ve kayalara oyulmuş 12 adet kabartmayı içerir. Kabartmalar, 4 kadın, 11 erkek, 2 çocuk, bir dağ keçisi ve Roma Kartalı figürlerinden oluşur ve bu eserler, ziyaretçilere antik dönem insanlarının sanatsal ifade ve anıtsal kabartma tekniklerine dair değerli bilgiler sunar. Ulaşımı zor olan bir vadi yamacında konumlanmış olması, Adamkayalar'ın gizemini ve keşif için cazibesini artırır. 

Adamkayalar, yılın her günü ve günün her saati ziyarete açıktır, bu da ziyaretçilere esneklik sağlar ve istedikleri zaman bu benzersiz tarihi mekanı keşfetme şansı verir. Ayrıca, bu alana giriş için herhangi bir ücret talep edilmemekte ve kısıtlama bulunmamaktadır. Bu durum, herkesin bu kültürel ve tarihi zenginliği keşfetmesini kolaylaştırır ve Adamkayalar'ı hem bölge halkı hem de dışarıdan gelen ziyaretçiler için ulaşılabilir bir hazine haline getirir.

Astım Mağarası

Astım Mağarası, Mersin şehir merkezinin yaklaşık 70 kilometre uzağında yer almakta olup, özel araçlar veya taksiler ile ulaşımı oldukça rahattır. Bu mağara, doğal güzellikleri ve terapötik özellikleri ile dikkat çeker, zira yerel inanışlara göre astım hastalığına iyi geldiği söylenir. Mağaraya giriş için 78 adet demir merdiven inilmektedir, bu da ziyaretçilere hem biraz meydan okuma hem de keşif serüveni sunar. 

Astım Mağarası, yaklaşık 15 metre derinliğe sahiptir ve içerisinde ilerlerken ziyaretçiler, devasa sarkıtlar ve dikitlerle karşılaşabilir. Bu büyüleyici doğa oluşumları, mağaranın gizemini ve estetik güzelliğini artırır. Mağaranın kültürel yönü de oldukça zengindir. Çevresindeki ağaçlara bağlanan dilek bezleri, bu yerin sadece bir doğa harikası olmadığını, aynı zamanda bir inanç merkezi olarak da işlev gördüğünü gösterir. 

Astım Mağarası, hafta sonları hariç olmak üzere, haftanın her günü ziyaretçilere açıktır. Bu, ziyaretçilere hafta içi günlerde bu eşsiz doğal güzellik ve tarihi alanı keşfetme fırsatı tanır. Giriş ücreti olarak belirlenen 35 TL, bu benzersiz ve terapötik deneyimi yaşamak için makul bir bedeldir. Astım Mağarası, hem sağlık arayanlar için hem de doğa ve tarih meraklıları için cazip bir destinasyon olarak öne çıkar.

Cennet Cehennem Obrukları

Cennet-Cehennem Obrukları, Mersin şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre mesafede konumlanmış olup, bu doğal harikalar her yıl on binlerce yerli ve yabancı turisti kendine çeker. Bu iki obruk, doğanın muazzam güçleriyle yıllar içinde şekillenmiş ve ziyaretçilerin kolayca ulaşabilmesi için özel araçlar ya da şehirlerarası otobüslerle erişim sağlanabilir. Bu geniş erişim yolları, Cennet ve Cehennem Obrukları’nı ziyaret etmek isteyenler için büyük bir kolaylık sunar. 

Cennet Obruğu, ziyaretçilere 452 basamaklı bir merdivenle inme imkanı tanırken, bu yolculuk sırasında çeşitli ağaç ve bitki türlerinin gözlemlenebilmesi doğaseverler için büyük bir fırsattır. Öte yandan Cehennem Obruğu, yaklaşık 110 metre derinliğiyle ve dik yamaçlarıyla dikkat çeke. Bu yüzden obruğun tabanına inmek mümkün değildir. Her iki obruk da, benzersiz doğal yapıları ve manzaraları ile doğa tutkunlarının ve macera arayanların ilgisini çeker. 

Cennet ve Cehennem Obrukları, mevsime göre değişen ziyaret saatleriyle hizmet verir. Yaz aylarında sabah 08:00'den akşam 19:00'a kadar açık olan obruklar, kış aylarında ise 08:00'den 16:45'e kadar ziyaret edilebilir. Bu saatler, ziyaretçilere günün farklı zamanlarında bu doğa harikalarını keşfetme imkanı tanır. Ziyaret için belirlenen 35 TL'lik giriş ücreti, bu eşsiz doğa anıtlarının bakımı ve korunması için önemli bir katkı sağlar.

Çamlıyayla Baştepe

Çamlıyayla Baştepe, Mersin şehir merkezinden yaklaşık olarak 80 kilometre uzaklıkta yer alır ve bu doğa harikası mekâna ulaşım oldukça kolaydır. Gezginler, özel araçları kullanabilecekleri gibi Tarsus'tan kalkan toplu taşıma araçlarını tercih ederek de Baştepe'ye rahatlıkla ulaşabilirler. Bu geniş ulaşım seçenekleri, Baştepe'yi ziyaret etmek isteyen herkes için erişilebilir kılar. 

Çamlıyayla, doğayla iç içe, küçük ve büyüleyici bir ilçedir. Çamlıyayla merkezine 13 kilometre uzaklıkta konumlanan Baştepe, doğa tutkunları için adeta bir cennettir. Ziyaretçiler burada, dağları, kanyonları, mağaraları, gölleri, nehirleri ve ormanları keşfederek doğa ile iç içe bir gün geçirebilirler. Ayrıca, doğa sporlarına gönül vermiş ziyaretçiler için çeşitli aktiviteler sunulur. Trekking, dağ bisikleti sürmek veya kaya tırmanışı gibi. Bunun yanı sıra, kamp yapmayı sevenler için de ideal bir alandır, ziyaretçiler kendi çadırlarını kurabilir ve doğanın tadını çıkarabilirler. 

Baştepe, yılın her günü ve günün her saati ziyarete açık olup, ziyaretçilere zaman kısıtlaması olmaksızın bu güzel doğa alanını keşfetme özgürlüğü sunar. Baştepe’ye giriş için herhangi bir ücret talep edilmemekte ve herhangi bir kısıtlama bulunmamaktadır, bu da doğaseverler için bu bölgeyi daha cazip hale getirir. Çamlıyayla Baştepe, doğal güzelliklerle dolu sakin bir kaçış noktası olarak, hem ruhen dinlenmek hem de fiziksel aktivitelerle dolu bir gün geçirmek isteyenler için mükemmel bir tercihtir.

Tarsus Şelalesi

Tarsus Şelalesi, Mersin şehir merkezinin yaklaşık olarak 30 kilometre uzağında bulunur ve ziyaretçilere ulaşım açısından oldukça kolaylık sağlar. Özel araçları, taksiler veya toplu taşıma araçları kullanarak bu doğa harikasına rahatlıkla erişilebilir. Bu, şelaleye olan erişimi çeşitli seyahat tercihlerine uygun hale getirir ve her türden ziyaretçi için uygun bir seçenek sunar. 

Mersin’in en ünlü doğal güzelliklerinden biri olan Tarsus Şelalesi, Berdan Nehri'nin 5 metrelik yükseklikten düşmesiyle oluşur ve bu süreç, göz alıcı bir manzara yaratır. Şelalenin çevresi, yoğun ağaçlarla kaplı olup ziyaretçilere doğayla iç içe, huzurlu bir atmosfer sunar. Bu alanda bulunan çeşitli kafe ve restoranlar, şelalenin büyüleyici manzarası eşliğinde lezzetli yemekler ve içecekler sunarak ziyaretçilere keyifli anlar yaşatır. 

Tarsus Şelalesi, yılın her günü ve akşam saat 20:00'a kadar ziyarete açıktır. Bu, günün büyük bir kısmında şelaleyi ziyaret etme ve çevresinde vakit geçirme imkanı sağlar. Ayrıca, şelaleye girişte herhangi bir ücret talep edilmez ve özel bir kısıtlama bulunmaz, bu da ziyaretçilere maliyet endişesi olmadan doğal güzelliği keşfetme özgürlüğü verir. Tarsus Şelalesi'nin sunduğu bu kolay erişim ve açık hava imkanları, onu hem yerel halkın hem de turistlerin tercih ettiği popüler bir destinasyon haline getirir.

Boğsak Koyu

Boğsak Koyu, Mersin şehir merkezinin yaklaşık 100 kilometre uzağında yer almakta olup, her yıl hem yerli hem de yabancı turistler için popüler bir destinasyon haline gelmiştir. Bu cazibe merkezine ulaşım, özel araçlar, otobüsler veya taksiler aracılığıyla oldukça kolay bir şekilde sağlanabilir, bu da Boğsak Koyu'nu ziyaret etmek isteyen herkes için erişilebilir kılar. 

Boğsak Koyu, şehrin karmaşasından uzak, doğal güzellikleriyle çevrili huzurlu bir kaçış noktasıdır. Koy, ince kumları ve küçük çakılları ile kaplı plajıyla ünlüdür. Ziyaretçiler burada güneşlenmenin keyfini çıkarabilir, balık tutabilir, piknik yapabilir veya su altı dünyasını keşfetmek için dalış yapabilirler. Bu aktiviteler, Boğsak Koyu'nu aileler, arkadaş grupları ve doğa severler için çekici kılar. 

Boğsak Koyu, yılın her günü ve günün her saati ziyaretçilere açıktır. Bu, ziyaretçilere esnek bir şekilde plan yapma olanağı tanır ve istedikleri zaman bu doğal güzelliği keşfetmelerine olanak sağlar. Koya girişte herhangi bir ücret talep edilmez ve özel bir kısıtlama bulunmaz, bu da bu güzel koyu keşfetmek isteyen herkese açık olduğunu gösterir. Boğsak Koyu, doğayla iç içe, sakin ve huzurlu bir gün geçirmek isteyenler için mükemmel bir tercihtir.

Mut Yerköprü Şelalesi

Mut ilçesinde bulunan Yerköprü Şelalesi, Mersin'in milli parklar içinde yer alan ve doğal güzellikleriyle ünlü en bilindik yerlerinden biridir. Bu şelale, doğal bir tabiat anıtı olarak tescillenmiş olup, çevresindeki floranın ve jeolojik yapıların korunmasına büyük önem verilmektedir. Yerköprü Şelalesi'nin 300 metre uzunluğu ve 10 metre genişliği ile ziyaretçilere etkileyici bir doğa manzarası sunarken, 30 metre yükseklikten dökülen suyun oluşturduğu gölün 15 metre derinlikte olduğu bilinir. 

Milli parkın içerisinde yer alan bu şelale, ziyaretçilere yemyeşil ağaçlar ve yosun tutmuş kayaçlar eşliğinde doğa ile iç içe bir deneyim sunar. Bu bölge, doğa fotoğrafçıları, doğa yürüyüşü yapmayı sevenler ve piknik yapmak isteyen aileler için ideal bir destinasyondur. Ayrıca, burası sevdiklerinizle birlikte huzurlu ve unutulmaz anlar geçirebileceğiniz, doğanın tüm renklerini ve seslerini hissedebileceğiniz bir yerdir. 

Yerköprü Şelalesi'nin sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda sağladığı huzurlu atmosferle de ziyaretçilerini büyülediği açıktır. Böylece, bu şelale ve çevresi, hem keşfetmek hem de dinlenmek için Mersin'in vazgeçilmez noktalarından biri olarak öne çıkar.

Aynalıgöl

Mersin gezilecek yerler arasında yer alan Aynalı Göl, Mersin'in en büyüleyici doğal güzelliklerinden biridir ve adını gölün yüzeyindeki kristal berraklığında yansımalardan alır. Bu özel göl, buzul çağlarına kadar uzanan derin ve zengin bir tarihe sahiptir, deniz seviyesinden 46 metre yükseklikte yer almakta ve çevresi eşsiz bir doğal güzellikle çevrilidir. Aynalı Göl, %80 gibi yüksek bir nem oranına sahiptir, bu da onu özellikle nemin sağlık için faydalı olduğuna inanılan çeşitli rahatsızlıklara karşı bir şifa kaynağı yapmaktadır. 

Gilindire Mağarası'nın girişi, bir falezin dramatik uç noktasında bulunmakta olup, bu özellik mağarayı ziyaret edenler için ekstra bir çekicilik faktörü sunar. Bu benzersiz konum, mağaranın hem görsel hem de jeolojik önemini artırır. Aynalı Göl ve Gilindire Mağarası'nın bu kombinasyonu, hem doğaseverlerin hem de sağlık turizmi amaçlı ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Nem oranının yüksekliği, özellikle solunum yolları hastalıkları olanlar için terapötik bir ortam sağladığı düşünülmekte, bu yüzden yıl boyunca yerli ve yabancı birçok turist bu doğa harikasını ziyaret etmek için Mersin’e gelmektedir. 

Bu etkileyici doğal yapı, Mersin’in turistik cazibe merkezlerinden biri olarak kabul edilirken, ziyaretçilere hem tarihi bir yolculuk yapma hem de doğal bir sağlık merkezinden yararlanma fırsatı sunmaktadır. Aynalı Göl, sadece görsel bir şölen sunmakla kalmaz, aynı zamanda ziyaretçilerine huzur ve sağlık dolu bir deneyim vaat eder.

Alahan Manastırı

Alahan Manastırı, Mersin’in Mut ilçesi sınırlarında, Toros Dağları'nın yamacında yer almakta ve Göksu Nehri'ne nazır muhteşem bir manzaraya sahiptir. Bu tarihi manastırın M.S. 4 ile 6. yüzyıllar arasında Hristiyanlar tarafından aktif olarak kullanıldığı tahmin edilmekte, bu da onu erken Hristiyanlık döneminin önemli dini yapılarından biri yapmaktadır. Ünlü gezgin Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde de bahsettiği Alahan Manastırı, "ustasının elinden yeni çıkmış gibi" ifadesiyle tanımlanmış olup, bu ifade manastırın zaman içinde ne kadar iyi korunduğunu ve döneminin sanatsal yeteneklerini yansıttığını gösterir. 

Alahan Manastırı, Karaman ilinden de ulaşımın mümkün olduğu bir konumda bulunur ve zaman içinde yapılan çeşitli restorasyon çalışmalarıyla günümüzdeki iyi durumunu korumuştur. Manastır kompleksi içerisinde iki adet kilise bulunmaktadır; bunlardan biri tahrif edilmiş durumda olsa da, diğeri hala aktif olarak ziyaretçilere hizmet vermektedir. Bu durum, manastırın sadece tarihi bir yapı olmanın ötesinde, yaşayan bir dini merkez olarak işlevini sürdürdüğünü gösterir. 

2000 yılından bu yana UNESCO Dünya Kültür Mirası Adayları listesinde yer alan Alahan Manastırı, Türkiye’deki tarihi yapılar arasında 12. sırada yer alır. Bu sıralama, manastırın kültürel ve tarihi öneminin bir göstergesi olarak kabul edilir ve hem yerel hem de uluslararası ziyaretçiler için büyük bir ilgi odağı oluşturur. Alahan Manastırı’nın bu özellikleri, onu sadece bir turistik destinasyon değil, aynı zamanda arkeolojik ve tarihsel bir keşif yeri olarak da önemli kılar.

Mersin Deniz Müzesi

Mersin Deniz Müzesi, Mersin'in Yenişehir ilçesinde yer alır ve 2009 yılında inşaatına başlanmıştır. Bu müze, 2010 yılında geçici olarak ziyaretçilere açılmış ve 2011 yılında ise resmi açılış töreniyle tam anlamıyla hizmete girmiştir. Türkiye'nin İstanbul, Çanakkale ve İskenderun'daki önemli deniz müzelerinin ardından dördüncü büyük deniz müzesi olma özelliğini taşıyan Mersin Deniz Müzesi, ülkenin altı deniz müzesinden biri olarak faaliyet gösterir. 

Mersin Deniz Müzesi, yılbaşı ve İslam dini bayramlarının yanı sıra pazartesi günleri hariç, her gün 09:00 ile 18:00 saatleri arasında ziyaretçilere açık olup, Türk denizcilik tarihinin zengin ve çeşitli dönemlerinden eserler sunmaktadır. Müze, 10 TL gibi makul bir giriş ücreti ile ziyaret edilebilir ve içerisinde deniz kıyafetleri, silahlar, deniz ekipmanları ve büstler gibi pek çok farklı tarihi ve sanatsal eser sergilenmektedir. Bu koleksiyonlar, ziyaretçilere Türk denizcilik tarihine dair kapsamlı bir bakış sunarak denizcilikle ilgili bilgi ve kültürün artırılmasına katkı sağlar. 

Mersin Deniz Müzesi, sadece denizcilik tarihine ilgi duyanlar için değil, aynı zamanda eğitim amaçlı ziyaretler ve kültürel etkinlikler için de ideal bir mekândır. Müzenin sunduğu zengin içerik ve erişilebilir konumu, onu Mersin'de ziyaret edilmesi gereken önemli kültürel duraklardan biri haline getirmiştir.

Mersin Marina

Mersin Marina, Adnan Menderes Bulvarı üzerinde, sahil şeridinin tam merkezinde konumlanmıştır ve 1000 yat bağlama kapasitesi ile göz dolduruyor. Bu özelliğiyle yat sahiplerinin tüm ihtiyaçlarını geniş çaplı bir şekilde karşılamakta ve Mersin halkının yanı sıra ziyaretçiler için de popüler bir buluşma noktası olarak öne çıkıyor. 2017 yılında mavi bayrak ödülüne layık görülen Mersin Marina, sadece yatçılık faaliyetleriyle değil, aynı zamanda sunduğu muhteşem manzarasıyla da dikkat çekiyor. 

Marina, ziyaretçilerine çeşitli restoranlar ve kafeler aracılığıyla geniş bir yelpazede yeme içme hizmetleri sunar. Bu mekanlar, farklı damak zevklerine hitap eden menüler ile günün her saati hizmet vermektedir. Ayrıca, lüks restoranlar, çeşitli giyim mağazaları ve eğlence mekanları da marina içerisinde yer almakta, bu da Mersin Marina'yı hem gece hem de gündüz saatlerinde canlı tutan faktörler arasında yer alıyor. Geniş bir otopark alanına sahip olan marina, şahsi araçlarıyla seyahat eden ziyaretçiler için de büyük bir kolaylık sağlıyor. 

Deniz manzarasına karşı konumlanmış restoranlarda, canlı müzik eşliğinde yemek yiyebilir, keyifli saatler geçirebilirsiniz. Mersin Marina, Mersin'de geçireceğiniz tatil süresince unutulmaz anlar yaşamanız için elverişli bir ortam sunar ve şehrin sosyal yaşantısına büyük katkılarda bulunur. Bu marina, sadece bir yat limanı olmanın ötesinde, bir yaşam merkezi olarak Mersin’in kalbinde yer alıyor.