Urla gezilecek yerler oldukça çeşitlidir ve her zevke hitap eder. Tarihi dokusu, doğal parkurları, sanat galerileri ve lezzet durakları, burayı kültürel bir keşif turu için mükemmel kılar. Ayrıca, yerel şaraphaneleri ve zeytinyağı fabrikaları gibi yerler, Urla'nın zengin tarım mirasını yansıtan duraklar arasında yer alır. Urla, ayrıca çocuklarla birlikte yapılabilecek birçok aktivite sunarak, tüm aile bireyleri için unutulmaz bir tatil imkanı sağlar.

Urla, ailenizle ve sevdiklerinizle birlikte keyifli zaman geçirebileceğiniz zengin seçeneklere sahip bir destinasyondur. Bu şirin ilçe, benzersiz doğal güzellikleri, kum plajları ve çeşitli aktiviteleri ile dört mevsim boyunca ziyaretçilerini ağırlar. Her sezon farklı bir yüzünü sergileyen Urla, özellikle plajları ile ünlüdür; bu plajlar yaz aylarında serinlemek ve güneşlenmek isteyenler için idealdir.

Bu çeşitlilik, Urla'yı sadece yaz tatillerinin vazgeçilmez adresi yapmakla kalmaz, aynı zamanda kültür, sanat ve doğa ile iç içe bir kaçamak yapmak isteyenler için de ideal bir destinasyon haline getirir. Urla'ya yaptığınız her ziyaret, yeni keşifler ve deneyimlerle dolu olacak ve bu güzel ilçe, sizlere ve sevdiklerinize keyifli anlar yaşatmaya devam edecek.

Urla İskelesi

Urla İskele, antik Klazomenai kentinin bulunduğu noktada yer alarak, Urla ilçesinin merkezini oluşturur. Bu bölge, Ege Denizi ve İzmir Körfezi'nin muhteşem manzaralarına ev sahipliği yapar. Urla İskele, her daim esen hafif rüzgarları, değişken atmosferi; bazen sakin, bazen hareketli yapısı ile ziyaretçilerini büyüler. Ayrıca, taze balıkları ile meşhur rakı-balık restoranları, manzaralı kahvaltı yerleri ve ferahlığı ile öne çıkar. Bu çekici sahil şeridi, aynı zamanda birçok tarihi yapıya ev sahipliği yaparak, kültürel bir zenginlik sunar.

Urla İskele'ye ulaşım, çam ağaçlarıyla kaplı yolları takip ederek ya da Eski Çeşme Yolu üzerinden sağlanabilir. Her iki güzergah da kendine özgü doğal güzelliklerle doludur ve yol boyunca Ege'nin eşsiz manzaralarını sunar. Özellikle Pazar günleri, Urla İskele Pazarı'nda kurulan pazarda, bölgeye özgü taptaze Ege otları, çeşit çeşit meyve ve sebzeler, doğal ve organik ürünler sunulur. Bu pazar, hem yerlilerin hem de turistlerin uğrak noktalarından biri haline gelmiştir.

Sanat Sokağı

Urla'nın kalbi sayılan ve ilçenin en canlı noktalarından biri olan Sanat Sokağı, Zafer Caddesi üzerinde yer alır. Bu sokak, Urla'nın kültürel ve sosyal yaşamının merkezi olarak kabul edilir ve her iki tarafı, antikacılardan el yapımı ürünler sunan butik dükkanlara, kitapçılardan sanat atölyelerine kadar çeşitli işletmelerle doludur. Ayrıca, yerel sanatçıların tezgahları da sokağın cazibesini artıran unsurlar arasında yer alır ve bu tezgahlarda sanatseverler için benzersiz eserler sergilenir.

Sanat Sokağı sadece alışveriş ve sanat etkinlikleri için değil, aynı zamanda yemek kültürünü deneyimlemek için de mükemmel bir destinasyondur. Sokak boyunca konumlanmış kafe ve restoranlar, ziyaretçilere Urla'nın zengin lezzetlerini sunar. Hiç Lokanta ve Tadım Atölyesi, Kuyulu Cafe, Avlu ve İrmik Hanım Pastanesi gibi mekanlar, hem göze hem damağa hitap eden menüleriyle bilinir. Bu restoran ve kafeler, kahvaltıdan akşam yemeğine kadar günün her saati lezzetli seçenekler sunarak ziyaretçilere unutulmaz bir gastronomi deneyimi yaşatır.

Çeşmealtı

Urla'ya bağlı ve ilçe merkezine yaklaşık olarak 5 kilometre mesafede konumlanmış olan Çeşmealtı, sevimli ve huzurlu bir semttir. Bu bölge, özellikle yaz aylarında canlanır, sokakları restoran, kafe ve barlarla dolup taşar. Aynı zamanda, çeşitli alışveriş tezgahları da bu dönemlerde kurularak, ziyaretçilere alışveriş yapma ve yerel ürünleri keşfetme fırsatı sunar.

Bölge, Urla içindeki yazlık evleriyle tanınır ve bu özelliği ile yaz dönemlerinde birçok ziyaretçiyi ağırlar. Bölge aynı zamanda tekneler için tasarlanmış bir yat limanına sahip olup, deniz severler için ideal bir noktadır. Yat limanı, hem yerel halkın hem de turistlerin denize açılmaları için uygun imkanlar sunar.

Çeşmealtı'nın mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerinden biri de Güvendik Tepesi'dir. Tepeden, İzmir Körfezi ve Urla'nın büyüleyici manzaralarına hakim olabilir, unutulmaz fotoğraflar çekebilirsiniz. Bu manzaralar, özellikle gün batımı saatlerinde daha da etkileyici bir hal alır.

Limantepe

İzmir Körfezi'nin sahil şeridinde konumlanan Limantepe, Urla'nın tarih sahnesindeki önemli yerlerinden biri olarak dikkat çeker. 1980'lerin başında keşfedilen bu antik yerleşim yeri, yapılan arkeolojik kazılar sayesinde çok daha eski bir tarihe, Kalkolitik Çağ'a kadar uzandığı ortaya çıkmıştır. Kazılar, Limantepe'nin Roma Dönemi'nde de kullanıldığını ve özellikle ticaret ilişkileri açısından tarihte önemli bir merkez olduğunu gösterir.

Bu zengin tarihi dokuya sahip Limantepe, M.Ö. 4000 yıllarına dayanan bir geçmişiyle Urla'nın ve bölgenin en eski yerleşim yerlerinden biri olarak kabul edilir. Arkeolojik çalışmalar hala yoğun bir şekilde devam etmekte olup, bölgenin geçmişini daha detaylı bir şekilde ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Bu süreçte, çok sayıda tarih öncesi ve antik döneme ait eser gün yüzüne çıkarılmıştır.

Urla Bağ Yolu

Urla'nın ilçe merkezine yaklaşık 4 kilometre mesafede yer alan Urla Bağ Yolu, bölgenin binlerce yıllık şarap yapım geleneğini günümüzde de sürdüren ve Urla'nın simgelerinden biri haline gelen eşsiz bir destinasyondur. Bu yol, üzüm bağlarıyla çevrili olup, şarap üretimi sürecinin her aşamasını ziyaretçilere gösterme fırsatı sunar. Şarap mahzenleri, şarap tadımı ve şarap üretimi gibi deneyimler, ziyaretçilere şarap yapımının inceliklerini öğrenme ve bu eşsiz lezzetleri keşfetme imkanı sağlar.

Urla Bağ Yolu aynı zamanda sakin ve huzur dolu bir atmosfere sahiptir. Yol boyunca, ziyaretçiler muhteşem manzaralar eşliğinde yürüyüş yapabilir, şarap üreticilerinin işlettiği restoranlarda yöresel lezzetleri tadabilir. Bu restoranlar, Urla'nın zengin mutfak kültürünü yansıtan yemekler sunarak, ziyaretçilere gastronomik bir deneyim vaat eder.

Urla Bağ Yolu, dünya çapında ün kazanmış ve yerel olarak üretilen şaraplarıyla tanınır, Türkiye'nin önemli butik şarapçılık merkezlerinden biridir. USCA Şarapçılık, Urla Şarapçılık, Urlice Şarapçılık ve MMG Şarapçılık gibi önemli üreticiler, bu yol üzerinde yer alır. Ziyaretçiler bu şarapçılıkları gezerken, şarap yapım süreçlerine tanıklık edebilir ve çeşitli şarap tadımları yapabilirler. Ayrıca, bölgeye özgü turizm firmaları tarafından düzenlenen günübirlik turlar, şarap severler için ideal bir keşif fırsatı sunarak, bu benzersiz kültürü daha geniş bir kitleye ulaştırır.

Bademler Köyü

Bademler Köyü, Urla ilçe merkezinden yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta, zengin kültürel mirası ve benzersiz doğal güzellikleri ile dikkat çeken bir köydür. Geçmişte tahtacılıkla geçinen köy sakinlerinin yarattığı derin kültürel izler, köyün her köşesinde hissedilir. Bugün, köy sadece tarihi değerleriyle değil, aynı zamanda tiyatrosu ve asırlık kütüphanesi ile de ziyaretçilerini büyüler. Bademler, Türkiye'de "en temiz köy" olarak seçilmiş olup, bu unvanı koruyan temiz sokakları ve düzenli yaşam alanları ile öne çıkar.

Köyün kültürel ve sosyal yaşamındaki canlılık, özellikle tiyatrosu ve kitapçıları ile kendini gösterir. Köydeki tiyatro, yerel halkın ve ziyaretçilerin katılımıyla düzenlenen oyunlarla sosyal hayata renk katar. Ayrıca, köyün kütüphanesi, içinde barındırdığı tarihi ve değerli kitaplarla bilgi arayanların uğrak noktasıdır. Bademler Köyü ayrıca beyaz badanalı evleri, haftanın belirli günlerinde kurulan üretici pazarı ve çocuk oyunları müzesi gibi özellikleri ile de ziyaretçilere keyifli zaman geçirme imkanı sunar.

Bademler Köyü'ne ulaşım, özel araç sahipleri için Çeşme otobanını takip ederek Seferihisar yönünde ilerleyerek yaklaşık 15 dakikalık bir yolculukla mümkündür. Alternatif olarak, 983 numaralı otobüs hattı da köye düzenli seferler yapmaktadır. Bu kolay ulaşım seçenekleri ile köy, yerel ve yabancı turistler tarafından kolaylıkla ziyaret edilebilmektedir. Bademler Köyü, zengin tarihini, kültürel aktiviteleri ve doğal güzellikleri ile her ziyaretçiye unutulmaz deneyimler sunmayı başarır.

Barbaros Köyü

Barbaros Köyü, Urla'nın en renkli ve özgün köylerinden biri olarak bilinir ve zengin tarihi, geleneksel festivalleri ile tanınır. Kendine has kültürü ve doğal güzellikleriyle ünlü olan köy, sıcakkanlı köylüleri, geleneksel sokak süslemeleri ve misafirperverliği ile dikkat çeker. Köyde gezerken göreceğiniz korkuluklar ve her an kapısını çalabileceğiniz çat kapı evler, Barbaros Köyü'nün sıcak ve samimi atmosferini yansıtır.

Urla gezilecek yerler arasında bulunan Barbaros Köyü'ne yapılan bir ziyarette, yöresel lezzetlerden katmer ve karabaş otu çiçeği reçelini tatmanız tavsiye edilir. Bu lezzetler, köyün kültürel zenginliğini ve gastronomik çeşitliliğini gözler önüne serer. Eğer ziyaretinizi Haziran ayına denk getirirseniz, 2016 yılından itibaren her yıl düzenlenen Oyuk Festivali'ne katılma fırsatı bulabilirsiniz. Festival, köyün kültürel yaşamında önemli bir yer tutar ve birçok sanatsal etkinlik, müzik gösterisi ve yerel sanatçıların eserlerini içerir.

Urla merkezine yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta bulunan Barbaros Köyü'ne özel aracınızla 20-25 dakika sürecek bir yolculuk yapabilirsiniz. Alternatif olarak, 737 numaralı otobüs hattı ile de köye ulaşım sağlanabilir. Köy, hem doğal güzellikleri hem de zengin kültürel etkinlikleri ile ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunar ve Urla'nın keşfedilmeyi bekleyen gizli kalmış köşelerinden biridir.

Malgaca Pazarı

Urla ilçesinin merkezinde bulunan Malgaca Pazarı, tarihi yapısı ve renkli atmosferi ile İstanbul'un ünlü Mısır Çarşısı'nı anımsatır. Bu canlı pazar yeri, her köşesinde farklı bir hikaye barındıran manavları, kasapları, aktarları, kafeleri ve kahve dükkanları ile ziyaretçilerine zengin bir alışveriş ve kültürel deneyim sunar. Ayrıca, birçok küçük işletme de burada hizmet vererek, Urla'nın geleneksel esnaf kültürünü yaşatmaya devam eder.

Malgaca Pazarı, aynı zamanda Urla'nın ünlü lezzetlerinden biri olan katmer için de önemli bir merkezdir. Ege'nin Lale Katmercisi gibi yerel lezzetler sunan işletmeler bu pazara özel bir değer katmakta ve yöresel tatları arayan ziyaretçiler için vazgeçilmez duraklardan biri haline gelir.

İlçenin kalbinde yer alan Malgaca Pazarı, Urla'nın en eski ticaret merkezlerinden biri olarak kabul edilir. Merkezi konumu sayesinde, ilçe merkezinde konaklayan ziyaretçiler birkaç dakikalık yürüyüşle pazara ulaşabilirler. Urla'nın diğer bölgelerinden veya çevre ilçelerden gelen ziyaretçiler için ise 725 ve 732 numaralı otobüs hatları, Malgaca Pazarı'na kolayca erişim sağlar.

Urla Koyları

Urla, tertemiz doğası ve tarihi dokusunun yanı sıra berrak ve temiz suları ile de dikkat çeken bir bölgedir. Deniz ve güneşin tadını çıkarmak isteyenler için Urla'nın çeşitli koyları günübirlik ziyaretler için mükemmel seçenekler sunar. Özellikle

-        Demircili Koyu,

-        Aydilek Koyu,

-        Bodrum Koyu

-        Kalabak Sahili

Hem sakinliği hem de doğal güzellikleriyle bilinir. Bu koylar, berrak suları ve doğal çevreleri ile deniz severlerin vazgeçilmez durakları arasındadır.

Urla ilçe merkezinden bu koylara ortalama 25-30 dakika süren bir araç yolculuğu ile ulaşılabilir. Ziyaretçiler, bu koylarda bulunan özel plajlardan gün boyu faydalanabilir veya çevredeki restoran ve kafelerde lezzetli yemeklerin tadını çıkarabilirler. Ayrıca, doğayla iç içe bir deneyim arayanlar için çeşitli koylarda kamp yapma imkanı da bulunur. Kamp alanları, doğanın kalbinde konaklama yapmak isteyen ziyaretçilere hem huzurlu bir atmosfer hem de unutulmaz manzaralar sunar.

Urla'nın koyları, doğal güzellikleri ve sundukları çeşitli olanaklarla ziyaretçilerine hem dinlenme hem de eğlenme fırsatı sağlar. Berrak suları ve zengin doğası ile bu koylar, deniz tatilini unutulmaz kılmak isteyenler için ideal noktalardandır. Urla'da bir gün geçirmek, bu benzersiz koyların her birinde farklı bir deneyim yaşamak demektir.

Güvendik Tepesi

Urla tatiliniz sırasında, eşsiz gün batımı manzaralarını izleyebileceğiniz en ideal yerlerden biri olan Güvendik Tepesi, muazzam doğal güzellikleri ve panoramik Eşek Adası manzarası ile kesinlikle ziyaret edilmesi gereken bir destinasyondur. Tepede bulunan restoran, hem göz alıcı manzara eşliğinde kahvaltı yapma imkanı sunar hem de akşam saatlerinde rakı-balık gibi lezzetli seçeneklerle ziyaretçilerini ağırlar. Bu restoran, hem yerel hem de yabancı turistler arasında popülerdir ve özellikle manzara seyir terası, bölgenin doğal güzelliklerini panoramik bir şekilde izleme fırsatı sunar.

Urla ilçe merkezine yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta konumlanan Güvendik Tepesi, ulaşım açısından oldukça elverişli bir konumda bulunur. Tepenin sunduğu muhteşem manzaralara tanık olmak için özel aracınızla 15-20 dakikalık bir yolculuk yeterlidir. Alternatif olarak, 725 numaralı otobüs hattı da Güvendik Tepesi'ne düzenli seferler yapmakta ve böylece kolaylıkla ulaşım sağlanabilir. Bu çarpıcı doğal manzara ve restoranın sunduğu lezzetli yemekler, Güvendik Tepesi'ni Urla'daki tatilinizde mutlaka ziyaret etmeniz gereken bir nokta haline getirir.

Yassıca Adası

Urla'nın huzurlu ve sakin atmosferini arayanlar için ideal bir kaçamak noktası olan ve Urla gezilecek yerler listesinde adından sıkça söz ettiren Yassıca Adası, ilçe merkezine yaklaşık 10 kilometre mesafede bulunur. Adanın uzun kumsalları, kristal berraklığında denizi ve doğal güzellikleri ile ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunar. Özellikle yaz aylarında, İzdeniz tarafından düzenlenen vapur seferleri sayesinde Yassıca Adası'na ulaşım oldukça kolaydır. Bu seferler, Urla'dan adaya rahat ve keyifli bir geçiş sağlayarak, günübirlik bir deniz tatili için mükemmel bir alternatif oluşturur.

Adanın sunduğu huzur dolu atmosfer, mavi suları ve doğal çevresi ziyaretçileri büyülerken, Urla bölgesindeki konaklama seçenekleri de her zevke ve bütçeye uygun çeşitlilikte hizmet verir. Urla Otelleri, farklı ihtiyaç ve beklentilere hitap eden geniş bir yelpazeye sahiptir. Bu oteller, hem lüks hem de daha ekonomik alternatifler sunarak, tatilcilerin Urla'daki konaklamalarını keyifli ve konforlu bir hale getirir. Urla'da konaklama planı yaparken, otel seçeneklerini değerlendirerek tatilinizi kişisel tercihlerinize göre şekillendirebilirsiniz. Yassıca Adası’nın ve Urla'nın sunduğu bu eşsiz kombinasyon, hem doğa ile iç içe bir deneyim hem de rahat bir tatil imkanı sunar.

Gülbahçe Kitesurf İmkanı

Akyaka'nın doğal güzelliklerine rağmen, kite surf tutkunlarının bu güzide sahilden göç etmek zorunda kalışları, oldukça üzücü bir durum olarak karşımıza çıktı. Sahilin mafya tarafından ele geçirilmesi ve plaja erişim için uygulanan fahiş giriş ücretleri, birçok kite surf severi alternatif lokasyonlara yönlendirdi. Bu durum, Urla'nın kite surf sahnesinde yeni bir dönemin başlamasına vesile oldu.

Urla, kitesurf için son derece uygun şartlara sahip olduğunu kısa sürede kanıtladı. Bölge, Akyaka'nın aksine mafya baskısından uzak, daha özgür ve erişilebilir sahiller sunuyor. Bu avantajlar, Urla'ya kısa zamanda kite surf okullarının ilgisini çekti. Nitekim, İzmir ve İstanbul başta olmak üzere çeşitli şehirlerden gelen kiteçılar sayesinde, Urla'da kite surf okullarının sayısı hızla arttı ve bölge kısa sürede önemli bir kite surf merkezi haline geldi. Bu yeni dönem, hem yerel ekonomiye katkı sağlamakta hem de kite surf tutkunları için yeni ve heyecan verici olanaklar sunar.

Manej Urla

Manej Urla, sadece bir çiftlikten çok daha fazlasını sunuyor; bu yer, ziyaretçilerine doğayla iç içe benzersiz bir deneyim vaat ediyor. Çocuklar için binicilik dersleri sunan ve yetişkinler için de tarladan sofraya konseptli bir restoran işleten bu çiftlik, kendi peynirini ve yumurtasını üreten bir tesis olarak da öne çıkıyor. Manej Urla’da, çocuklarınız binicilik öğrenirken siz de çiftlikte yetişen taze ürünlerden hazırlanan yemekleri tadabilir, kuzucuklar ve tekelere dokunarak doğal yaşamın tadını çıkarabilirsiniz.

Manej Urla, ziyaretçilerine 24 saat boyunca açık olmasıyla da dikkat çekiyor, bu sayede istediğiniz zaman bu doğa harikası yere uğrayabilirsiniz. Her yaştan insan için çeşitli etkinlikler sunan bu çiftlik, doğal yaşamın ve kırsal güzelliklerin keyfini çıkarmanız için ideal bir ortam sağlıyor. Manej Urla'da geçireceğiniz zaman, hem fiziksel hem de ruhsal olarak yenilenmenize olanak tanıyacak bir kaçış sunar.

Klazomenai Antik Kenti

Klazomenai Antik Kenti, Urla'nın zengin tarihini aydınlatan ve geçmiş uygarlıkların izlerini taşıyan önemli bir arkeolojik alan olarak öne çıkar. Urla merkezine oldukça yakın bir konumda bulunan bu antik kent, ziyaretçilere tarihin derinliklerine bir yolculuk yapma fırsatı sunar. Klazomenai'ye ulaşmak için Urla merkezinden kalkan yollar ve yönlendirici tabelalar takip edilebilir, böylece antik kentin tarih öncesi kalıntılarına kolayca erişim sağlanır.

Kenti keşfederken, antik tiyatroyu, eski tapınakları ve diğer tarihi kalıntıları görebilirsiniz. Bu yapılar, antik dönemlerde yaşamış uygarlıkların sosyal ve kültürel yaşantıları hakkında önemli bilgiler verir. Ayrıca, antik kentte düzenlenen rehberli turlar sayesinde, bir uzman eşliğinde Klazomenai'nin tarihi ve arkeolojik önemi hakkında detaylı bilgiler edinebilirsiniz. Bu turlar, antik kentin her köşesinde saklı tarih öykülerini ve arkeolojik detayları daha iyi anlamanıza yardımcı olur.

Mustafa Koç Arkeoloji Müzesi

Ankara Üniversitesi bünyesinde yer alan Mustafa Koç Arkeoloji Müzesi, tarih meraklıları ve arkeoloji entuziyastları için kaçırılmaz bir destinasyon sunuyor. Bu müze, zengin tarihi eser koleksiyonuyla ziyaretçilerini adeta bir zaman yolculuğuna çıkarır. Müzede sergilenen çeşitli seramikler, etkileyici heykeller, eski dönemlere ait sikke koleksiyonları ve daha pek çok değerli tarihi eser, antik çağların gizemli dünyasına ışık tutar. Müzede geçirilen zaman, ziyaretçilere tarih öncesinden günümüze uzanan geniş bir zaman diliminde yolculuk yapma imkanı sağlar ve antik dönemler hakkında kapsamlı bilgiler edinme fırsatı verir.

Mustafa Koç Arkeoloji Müzesi'nin ayrıca dikkat çekici bir denizcilik bölümü yer alır. Bu bölümde, tarihi tekne modelleri ve denizcilikle ilgili çeşitli eserler sergilenir, bu da denizcilik tarihiyle özel bir ilgisi olan ziyaretçiler için büyük bir çekicilik oluşturur. Müze, haftanın belirli günlerinde ziyarete açık olup, uzun süren restorasyon çalışmaları nedeniyle ziyaret saatleri ve günleri değişiklik gösterir. Bu sebeple, müzeyi ziyaret etmeyi planlayanların önceden iletişim kurarak güncel bilgileri alması önerilir. Bu ön hazırlık, müze ziyaretinin daha verimli ve keyifli geçmesine yardımcı olacaktır.

Urla Enginar Festivali

Ege Bölgesi, kendine has lezzetleri ve kültürel zenginlikleriyle bilinirken, bölgenin festivalleri de bu renkli dokunun önemli bir parçasıdır. Özellikle Alaçatı Ot Festivali, son yıllarda büyük bir popülerlik kazanmış ve festival süresince Alaçatı, adeta insan seliyle dolup taşar hale gelmiştir. Bu festival, bölgenin bitkisel zenginliklerini ve yerel lezzetlerini ön plana çıkarırken, katılımcılara unutulmaz deneyimler sunar. Ancak Alaçatı Ot Festivali'nin yoğunluğu, bazı ziyaretçileri daha sakin alternatifler aramaya yönlendirmiştir.

Bu arayış içinde, son zamanlarda dikkat çeken yeni bir festival Urla Enginar Festivali olmuştur. Her yıl Nisan ayında düzenlenen bu festival, Urla'nın kendine has enginarını kutlamak için organize edilir. Festival, köy şenliği atmosferinde geçer ve katılımcılara daha huzurlu bir deneyim sunar. Urla Enginar Festivali, daha az kalabalık ve daha sakin bir etkinlik olmasıyla öne çıkar ve ziyaretçilere yerel kültürü daha yakından tanıma fırsatı sağlar. Enginarın çeşitli şekillerde hazırlandığı lezzet durakları, yerel sanatçıların performansları ve çeşitli kültürel etkinlikler festivalin temel unsurları arasındadır.

Özbek Köyü

Urla'nın sahil şeridine yakın konumlanmış, taş evleri ile ünlü ve tarihi bir dokuya sahip olan Özbek Köyü, geçmişten günümüze kadar hem Rumların hem de Türklerin bir arada yaşadığı zengin bir kültürel mirasa sahiptir. Bu köy, ziyaretçilere tipik bir Ege köyü atmosferi sunarken, tarihin ve kültürlerin iç içe geçtiği bir yaşamı deneyimleme fırsatı verir. Günümüzde Özbek Köyü, sakin ve huzurlu yapısıyla yerli ve yabancı turistler için cazip bir kaçış noktası haline gelmiştir.

Köy, son zamanlarda açılan çeşitli kafeler ve restoranlar ile ziyaretçilere yerel lezzetler sunarak sosyal bir buluşma noktası olarak kendini gösterir. Bu mekanlar, köyün tarihi dokusu içinde modern bir dokunuşla hizmet veriyor ve ziyaretçilere köy yaşamını daha yakından tanıma imkanı sağlıyor. Ayrıca, Özbek Köyü'nün berrak sulara sahip koylarında yüzme keyfi de sunulmaktadır; bu da özellikle yaz aylarında deniz ve doğa severler için büyük bir çekicilik oluşturur.

Yorgo Seferis’in Yeri

Urla'da yer alan bu tarihi taş ev, ünlü Yunan şair Yorgo Seferis ve ailesinin yazlık evi olarak bilinir. İskele Caddesi'ne oldukça yakın bir konumda bulunan bu ev, Seferis ailesinin zengin tarihini ve hüzünlü hikayesini barındırır. Hikaye, Birinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesiyle başlar. Bu dönemde, Urla'da yaşayan Seferis ailesi, evlerinden tek bir eşya dahi almadan kapılarını kilitleyip Yunanistan'ın başkenti Atina'ya göç etmek zorunda kalır. Ailenin oğlu Seferis, daha sonra hukuk eğitimi almak üzere Paris'e gider ve orada diplomatlık kariyerine adım atar. 1940-1950 yılları arasında ise Yunanistan adına Ankara'da büyükelçi olarak görev yapar.

Urla gezilecek yerler konseptinin önemli duraklarından olan Yorgo Seferis, diplomatik görevleri sırasında ve sonrasında İzmir ve çevresine olan sevgisini ve bağını hiçbir zaman kaybetmez. Ancak zaman içerisinde yaşanan değişimler ve gelişmeler, onun Urla’daki çocukluk evini bulmasını zorlaştırır. Bir dönemler ailesiyle birlikte mutlu günler geçirdiği bu ev, yıllar sonra Seferis'in Urla'yı ziyareti sırasında tanınmaz hale gelmiştir. Bu durum, Seferis'in edebi eserlerinde de yer bulur ve bölgenin kültürel tarihine ışık tutar. Şairin yaşam öyküsü ve Urla ile olan bağları, hem edebiyat hem de tarih meraklıları için büyüleyici bir öykü oluşturur ve Yorgo Seferis'in taş evi, bu öykünün somut bir sembolü olarak Urla'nın kültürel mirasında önemli bir yer tutar.

Necati Cumalı Anı ve Kültür Evi

Urla'nın sevilen yazar ve şairlerinden Necati Cumalı, hayatının büyük bir bölümünü geçirdiği bu iki katlı evde doğup büyümüştür. Çocukluk ve gençlik yıllarından itibaren bu evde yaşamaya devam eden Cumalı, yetişkinlik döneminde de eşiyle birlikte aynı evde yaşamayı tercih etmiştir. Yazarın bu evle derin bir bağ kurması, mekanın kişisel ve edebi hayatında önemli bir yer tutmasına neden olmuştur. Necati Cumalı, hayatta iken bu evi Urla Belediyesi’ne bağışlama kararı almış, böylece evin kültürel bir miras olarak korunması ve gelecek nesillere aktarılması sağlanmıştır.

Cumalı'nın vefatının ardından, Urla Belediyesi, yazarın anısını yaşatmak ve eserlerini daha geniş kitlelere tanıtmak amacıyla evi titizlikle restore ederek bir müzeye dönüştürmüştür. 2001 yılında ziyaretçilere açılan Necati Cumalı Anı ve Kültür Evi, Urla’nın kültürel hayatında önemli bir yere sahiptir. Müze, haftanın altı günü ziyaretçilere açık olup, yazarın eserlerini ve kişisel eşyalarını sergileyen odaları kapsar.